‘‘Sevgi, kişiyi diğer insanlardan ayıran duvarları yıkan,
onu diğerleriyle birleştiren, insanın içindeki etkin güçtür.’’
-Erich Fromm
Erıch Fromm, sevmenin sanat olduğunu yani öğrenilebilen bir eylem olduğunu vurgular. Bir çoğumuzun zaman zaman sorguladığı bir kavram olan sevgi aslında emek ve çaba içeren ve üzerine düşünülmesi gereken bir etkinliktir.
Koşulsuz Sevgi- Anne Sevgisi
Çocuğun en temel ihtiyaçlarından biri sevgidir. Çocuğa verilen sevgi edilgen bir sevgidir der Fromm. Çocuk beş yaşına kadar benmerkezci dünyasında sevgiyi alan konumdadır. Yani anne sevgisi çocuk tarafında koşulsuz algılanıyordur. Bu durumda annenin çocuğunu koşulsuz sevmesi, özgürleştirmesi ve ayrıştırması beklenir. Bu dönemde sevgi çocuğun ihtiyacı doğrultusunda karşılanırsa çocuk, yetişkinlik döneminde özgür bir birey olur. Sevgi çocuğun ihtiyacı kadar verilmelidir.
Koşulsuz sevgi, belirli şartlar veya beklentiler olmaksızın bir kişiyi kabul etme ve değer verme durumudur. Bu tür sevgi, karşılık beklemeden, herhangi bir şart veya koşul dayatmadan, saf bir şekilde ve tamamen özgür bir biçimde verilir. Bir annenin çocuğuna duyabileceği bir sevgidir. Koşulsuz sevgi, derin bir anlayış, hoşgörü ve kabul içerir. Karşılıksız olarak verilen bu sevgi, çocuğun en savunmasız olduğu zamanlarda bile güvende olduğunu hissettirir. Bu tür sevgi, çocuğun kendini kabul etme ve değerli hissetme ihtiyacını karşılarken, aynı zamanda başkalarına da aynı duyguyu sunma yeteneğini içerir.
İlişkilerde Sevgiyi Anlamak
Sevgi, insan ilişkilerinin temel dinamiğini oluşturan güçlü bir duygudur. Sevginin dinamik yapısı, ilişkideki etkileşimleri, hisleri ve davranışları içerir. Her iki tarafın da duygusal ihtiyaçlarını karşılama ve birbirlerine destek olma becerisi, ilişkiyi güçlendirir. İlişkide çatışmalar, güven sorunları veya beklentilerin karşılanmaması gibi durumlar da olabilir. Bu noktada önemli olan, çiftin bu zorlukları birlikte aşabilme yeteneğidir. Empati, anlayış ve iletişim becerileri, bu süreçte önemli bir rol oynar. Sevginin dinamik yapısını anlamak, ilişkilerdeki gelişmeleri ve değişimleri kabul etmek anlamına gelir. İlişkideki her yeni deneyim, çiftin birbirine olan bağını derinleştirir ve ilişkiyi güçlendirir. Esneklik, hoşgörü ve sabır, sevginin dinamik açıdan sağlıklı bir şekilde yönetilmesine yardımcı olan önemli faktörlerdir. Sevgi, insanın içsel dünyasında gizemli bir yolculuğa benzer. Bu yolculuk, keşfedilmemiş derinlikleri ve beklenmedik dönemeçleriyle doludur. İlk adımlarında coşku ve heyecanla başlayan bu yolculuk, zamanla derin duyguların ve öğrenilen derslerin izlerini taşır.
Nedir bu gizemli yolculuk?
Sevginin gizemli yolculuğu, genellikle bilinmeyen ve keşfedilmemiş olanla doludur. İki insan arasındaki bağın nasıl başladığı veya nereye gideceği önceden kestirilemez. İki kişi arasındaki ilişki, her biri için benzersiz ve kişisel bir deneyimdir ve bu deneyimde sürprizlerle dolu bir yolculuk sunar. Ancak sevgi sadece iki insan arasındaki ilişkiyle sınırlı değildir. Kendi içsel seyahatimizde de sevginin gizemli yönlerini keşfederiz. Kendi kendimize olan sevgimizi ve kabulümüzü keşfetmek, bazen en derin ve karmaşık olan yolculuklardan biridir. Bu yolculuk, kendimize ve başkalarına olan sevgi ve bağlılıkla dolu bir yaşamın temelini oluşturur. Duygularınıza yakından bakabilmek ve onlarla yüzleşebilmek tüm dünyayla ilişkinizi güçlendirecektir. Sevgi, zamanla derinleşir ve olgunlaşır. İlişkinin başlangıcında hissedilen coşku ve tutku, zamanla derin bir bağlılık ve anlayışla yer değiştirir. Bu yolculukta, her iki taraf da birbirini daha iyi anlamak ve desteklemek için çaba gösterir. Karşılıklı empati, anlayış ve kabul, sevginin gizemli yolculuğunda önemli rehberlerdir.
Sonuç olarak, sevginin gizemli yolculuğu, keşfedilmemiş derinlikler ve beklenmedik dönemeçlerle dolu bir deneyimdir. İlişkilerde ve içsel seyahatlerimizde, sevginin gizemini ve gücünü keşfetmek, bizi daha derin bir anlayışa ve bağlantıya götüren önemli bir yolculuktur. Bu yolculukta, her adımı bir keşif ve öğrenme fırsatı olarak görerek, sevginin bizi nereye götüreceğini merakla bekleriz.
Psikolojik Danışman Berfin Çoksüer