Bağımlılık Danışmanlığında; alkol, tütün, çeşitli madde veya davranışsal (kumar, alışveriş, teknoloji, ilişki) bağımlılıklar ile ilgili danışmanlık hizmeti verilmektedir. Bu hizmet ile bireyin motivasyonu, doğru yönteme yönlendirilmesi, bağımlılığın nedenleri ve sürdürücü faktörlere müdahale gibi konularla çalışılır.
Bağımlılık terapisinde temel amaç, bireyin bağımlılık yapıcı maddelerden ve davranışlardan kaçınmasını ve bağımlılığından dolayı yaşadığı fiziksel ve sosyal zararlardan kurtulmasını sağlamaktır. Kişinin iyileşme sürecini birçok etmen etkilemektedir. Tedavi sürecinin başarısı, tedaviye olan uyum, bireyin karakteristikleri, tedaviyi gerçekten arzulayıp arzulamadığı, yaşadığı sorunların doğası ve bu faktörlerin birbiriyle olan ilişkisi tedavinin sonucunu etkileyebilir.
Terapist; kişinin bağımlılığını tanımasını sağlama, bağımlılıktan kurtulma yöntemlerini öğretme, kişiyi motive ve teşvik etme, kişi madde kullanmayı sürdürüyorsa zarar azaltmaya yardımcı olma, medikal tedavilerini düzenli sürdürmesini sağlama, aile ile çalışarak psikoeğitim verme, psikolojik müdahale ile baş etme becerilerini arttırma, riskli davranışları üzerine farkındalık geliştirmesini ve önlem almasını sağlama gibi görevleri üstlenir.
Bağımlılık Nedir?
Bağımlılık; bireylerin kullandığı bir madde, alkol, nesne veya yaptığı bir davranış (eylem) üzerinde kontrolünü kaybetmesidir. Kontrolsüzce kullanılan her madde ya da gerçekleştirilen her davranış bağımlılık oluşturabilir. Kişiler hayatta birçok şeye karşı bağımlılık geliştirebilir. Örnek olarak; uyuşturucu, içki, tütün, bahis, dijital teknoloji, belirli bir nesne ya da eylem.
Bağımlılık Nasıl Oluşur?
Bağımlılığın davranışsal, sosyal, biyolojik ve genetik, psikolojik sebepleri vardır; ancak hiçbir neden bağımlılığı tek başına açıklamak için yeterli değildir.
Bağımlılık süreci, ilgi ve tüketme arzusuyla başlar ve “Bir defa yapmaktan zarar gelmez” gibi düşüncelerle kişinin kontrolünü yitirdiği bir süreçtir. Mutsuzluk, huzursuzluk, stres, gerginlik gibi duygulardan uzaklaşma sebebi ile keyif veren bir maddenin alınımı beyindeki haz alma merkezini harekete geçirir. Kişi aynı haz duygusunu yaşantılamak için sürekli olarak o keyif verici maddeyi kullanır. Bu döngünün ilerleyen dönemlerinde kişi kullanımını sürdürür, istediği zaman bırakabileceğini düşünür ve zaman geçse de bırakamayacağını anlar. Kullanılan madde türüne bağlı olarak kullanım sıklığı, kullanım süresi değişiklik gösterse de dopamin hormonunun zarar görmesi sonucunda beyin doğru şekilde çalışamamaya başlar ve bağımlılık ortaya çıkar.
Bağımlılık Tanı Kriterleri (DSM 5 Tanı Ölçütü El Kitabı)
- Kişinin tasarladığından daha uzun süreli kullanımı
- Geçmişte başarısız bırakma girişimleri
- Zamanının çoğunu madde bulmak ve kullanmak için ayırma
- Zararlı sonuçlarına karşın kullanımın sürdürülmesi.
- Madde kullanım isteği
- Toleransın artması (kullanılan maddenin etkisinin azalması nedeniyle dozunun arttırılması).
- Yoksunluk belirtileri
Bağımlılık Türleri Nelerdir?
– Sigara Bağımlılığı: Sigara bağımlılığı, beyin hücresel yapı ve fonksiyonunda kalıcı değişikliklerle giden, dürtüsel ve tekrarlayan kronik beyin hastalığıdır. Sigara içme, günümüzde karşılaşılan büyük sağlık problemlerinden bir tanesidir. Bireyler sigaranın kendileri üzerindeki bilişsel ve duygusal etkilerinin farkında olarak ya da olmayarak sigara içmeyi istenmeyen bilişsel fonksiyon eksikliklerini gidermek ya da olumsuz duygu durumlarını düzeltmek için bir araç olarak kullanıyor olabilirler. Ancak, her ne kadar sigara kullanımı kısa dönemde duygu durum üzerinde olumlu etkilere sahip gibi gözükse de aslında sigara içmenin uzun dönemde işlevsel başa çıkma stratejilerini geliştirilmesini engellemek şeklinde olumsuz sonuçlara sebep olduğu bilinmektedir.
-Alkol Bağımlılığı: Alkol bağımlılığı, iyileşme ve tekrarlama dönemlerinden oluşan, süreğen bir beyin hastalığıdır. Bu rahatsızlıkta birey, planladığından daha fazla alkol alır ve bu durum bireyin günlük yaşantısında ciddi sorunlara yol açar. Oluşumunda birçok faktör (mental, sosyal, biyolojik) etkili olabilir.
-Madde Kullanım Bozukluğu: Sakinleştirici ve uyarıcı etkileri olan, giderek daha fazla alma isteği ve alınmadığında yoksunluk belirtileri doğuran kimyasal maddelere “uyuşturucu madde” adı verilir. Madde kullanımının bağımlılığa evrilmesi, birçok sebebe bağlı olsa da, temel olarak biyolojik bir süreçtir. Bireyin mental yapısı, genetik eğilim, çevresel etmenler, maddeye erişebilirlik, aile yapısı, sosyal çevre ve kültürel faktörler madde kullanımı ve bağımlılığın oluşumunda kilit rol oynar. Bağımlılık yaratan ana maddeler arasında; marihuana, heroin, kokain, amfetamin, MDMA, inhalantlar (bally, tiner), maraş otu, halüsinojen mantarlar, LSD, PCP ve benzodiazepinler bulunmaktadır.
-Teknoloji Bağımlılığı: Teknoloji bağımlılığı, kişilerin zamanının çoğunu telefon, bilgisayar ve buna benzer birçok teknolojik aletler ile geçirdiği bir bağımlılık türüdür. Teknoloji bağımlısı olan kişi bu durumdan rahatsız olmaz ve kolayca bu bağımlılığını bırakamaz ve daha fazla bağımlılık geliştirerek teknolojiye yatkın hale gelir. Bu durum birçok sorunun oluşmasına neden olmaktadır. Kişinin interneti kullanmada kontrolü kaybetmesi ile birlikte kötüye kullanım ve bağımlılık oluşabilmektedir.
Teknoloji bağımlılığına dair yapılan çalışmalarda, internet kullanımına dair belirli kriterler belirlenmiştir. Bu kriterlerin 5 tanesi kişide görülüyor ise patolojik internet bağımlısı olduğu düşünülmektedir. Bunlar; farkında olarak veya olmayarak çok fazla zaman harcamak, gece geç saatlere kadar bilgisayar başında kalmak, bilgisayardan, telefondan uzak kalındığı zaman boşluktaymış gibi hissetmek, internete girebilmek için yemek yemekten, arkadaşlarla vakit geçirmekten ödün vermek, teknoloji kullanım zamanını ayarlayamamak, teknoloji kullanımından dolayı depresyon, stres ve gerginlik durumu yaşamak, sadece dijital aletlerden zevk almak, çevresine ve ailesine kullanım süresi hakkında yalan söylemek.
-Kumar Bağımlılığı: Kumar bağımlılığı, davranışsal bağımlılıklar arasında yer almaktadır. Bu bağımlılık türünde; kumar oynama üzerinde kontrolün sağlanamaması (başlama, sıklık, yoğunluk, süre, sonlandırma), kumar oynamaya yaşamdaki diğer ilgi alanlarına ya da günlük faaliyetlere göre öncelik verilmesi ve ortaya olumsuz sonuçlar çıkmasına rağmen kumar oynamaya devam edilmesi vardır. Amerikan Psikiyatri Derneği insanları kumar oynamaya yönelten sebepler arasında en yaygın olanların; heyecan arama, istenmeyen duygu, düşüncelerden kaçma ve bastırma olabileceğini belirtmektedir.
-Alışveriş Bağımlılığı: Alışveriş bağımlılığında; takıntılı, dürtüsel bir davranış örüntüsü vardır. Bireylerde çoğunlukla ihtiyaç dışı ve kontrolsüz bir şekilde aşırı alışveriş yapma arzusu, aşırı para harcama ile ilgili yoğun bir zihinsel uğraş görülür. Aldıktan sonra bir rahatlama hissi yaşanır ancak bir süre sonra pişmanlık ve suçluluk duyguları hissedilmektedir.
-Yeme Bağımlılığı: Yeme bağımlılığı, lezzetli (örneğin, yüksek yağlı ve yüksek şeker) yiyeceklerin aşırı miktarda tüketimi ile karakterize edilen davranışsal bir bağımlılıktır. Yeme bağımlılığında, duygusal olarak yemenin hazzı ve rahatlığı için tekrar, tekrar yeme isteği, sağlık problemlerine rağmen aşırı yemeyi sürdürme çabası, yoğun vazgeçme isteğine rağmen başarısızlık, sürekli yeme sonucunda depresyon, anksiyetenin görülmesi ardından bunları bastırmak için sinirlenme, üzüntü ve yalnızlık gözlenir.
Yeme bozuklukları, yeme alışkanlıklarının ciddi anlamda değiştiği mental rahatsızlıklardır. DSM-V ölçütlerine göre yeme bozuklukları anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve atipik yeme bozuklukları olarak sınıflandırılmaktadır. Anoreksiya nervoza, vücut ağırlığının anormal seviyede az olması, kilo alma korkusunun yoğun bir şekilde hissedilmesi ve bozuk bir vücut algısıyla tanımlanan bir yeme bozukluğudur. Bulimiya nervoza, belirli zamanlarda tıka basa yeme atakları görülen ve bu atakları telafi etmeye yönelik sağlıksız davranışlarla (aşırı beslendikten sonra düzenli olarak kusma yöntemi, kilo kaybı takviyelerinden, idrar açıcılardan veya lavmanlardan gereksiz yere faydalanarak bunları kötüye kullanma) seyreden bir yeme bozukluğudur.
-İlişki Bağımlılığı: İlişki bağımlılığı, bireyin bir ilişki içinde olma isteğine sağlıksız ve takıntılı olma durumudur. Diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi, ilişki bağımlısı bireyde de kontrol dışı davranış ve dürtüler gözlenebilir. İlişki bağımlılığı belirtileri arasında bireylerin; partneri kontrol etme isteği, sürekli takip etme ve kontrol etme ihtiyacı, endişe duyma, partnerini kaybetmekten korkma, öz değerin partneri tarafından onaylanmasına bağlı hissetme ve her zaman birlikte olma ihtiyacı gibi davranışlar bulunur. Psikoterapi ve uygun yaklaşımlar ile ilişki bağımlılığı da tedavi edilebilir bir bağımlılık türüdür.