Kişilik; bireye özgü olan ve bireyi başkalarından ayırt ettiren davranış, düşünce, tutum ve algılama örüntülerini kapsar. Bu örüntüler; olay ve durumlar karşısında belirli duygusal tepkileri ve baş etme mekanizmalarını göstermeyi aynı zamanda savunma mekanizmalarını içerir. Kişilik; karakter ve huy olarak iki bileşene ayrılır. Karakter, kişinin dünyayı görüşünü ve algılamasını içerirken huy ise biyolojik temeli olan ve doğuştan gelen bir bölümdür. Kişilik bozukluğunun nasıl oluştuğu ve ne olduğu konusu kişilik kavramının içeriğinden bağımsız değildir. Kişilik bozukluğuna sebebiyet veren kalıtımsal, nörobiyolojik, çevresel ve gelişimsel durumlar vardır. Kişilik bozukluğu tanısı konulması için on sekiz yaşı beklemek uygun görülse de bozukluğun belirtileri ergenlikte ve hatta çocuklukta dahi ortaya çıkabilir. Sosyal ve mesleki işlevsellikte uyumsuzluk, romantik ilişkilerde problemler, aileden bağımsızlaşma sorunları ve her yaş grubu için oluşturulmuş gelişim basamaklarında yer alan iş bulma, eğitimini tamamlama gibi bazı sorumlulukları gerçekleştirememe olmak üzere hayatın birçok alanında işlev kaybına ve probleme yol açan kişilik bozukluklarının birçok çeşidi vardır. Kişilik bozukluklarının belirtileri yaygın ve süreklidir. Kişilik bozuklukları genel olarak A, B ve C kümesi olmak üzere üç küme altında sınıflandırılmaktadır. Paranoid, şizoid ve şizotipal kişilik bozuklukları tuhaf ve sıra dışı özellikler taşıyan küme olarak adlandırılan A kümesi kişilik bozukluklarındadır. Dramatik ve değişken küme olarak sınıflandırılmış B kümesi ise borderline, antisosyal, histriyonik ve narsisistik kişilik bozukluklarını içerir. Kaygılı ve korkulu küme olarak adlandırılan C kümesinde çekingen, bağımlı ve obsesif kompulsif kişilik bozuklukları yer alır. Şizotipal kişilik bozukluğu erkeklerde ve kadınlarda eşit oranda gözükür. Narsisistik ve antisosyal kişilik bozuklukları erkeklerde daha fazla görülür. Diğer kişilik bozuklukları kadınlarda daha fazla görülmektedir. Kişilik bozukluklarının belirtilerini ve ne olduklarını her biri için ayrı ayrı belirtmek gerekir. Zaman zaman her bir birey bazı kişilik örüntülerine yatkınlık gösterir fakat bunun kişilik bozukluğu olması için kişinin yaşamdaki işlevselliğini olumsuz etkilemesi, çevresini rahatsız etmesi, katı ve aşırı olması ve uzun süredir devam etmesi gereklidir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu; bu kişiler başkalarından şüphe duyarlar. Aşırı düzeydeki bu şüpheler; aile, iş ve arkadaşlık ilişkilerini etkiler. Bu bireyler, kendilerinin kullanılacağı ve kandırılacağı beklentisi içerisinde olduklarından ketumdurlar. Sürekli tetikte olup düzenbazlık ve kötüye kullanmaya yönelik davranışların işaretlerini takip ederler. Düşmanca bir tutumdadırlar. Algıladıkları hakaretlere ve tehditlere karşı aşırı öfkelenirler.
Şizoid Kişilik Bozukluğu; sosyal ilişki kurmak istemezler, genellikle yakın arkadaşları yoktur. Sıkıcı ve yalnız görünürler. Donukturlar, sevecen gözükmezler. Çoğunlukla hiçbir olaya, kişiye ve duruma yoğun duygular beslemeyip nadiren güçlü duygular hissederler. Genellikle kendilerine özgü bir ilgi alanları vardır ve onun peşinden giderler.
Şizotipal Kişilik Bozukluğu; psikotizmi andıran tuhaf ve eksantrik davranışlar sergilerler. Büyülü düşünme tarzları ve tuhaf inançları olabilir. Örneğin, akıl okuma gibi güçleri olduğunu düşünebilirler. Kişilerarası kopma ve şüphecilik yaşayabilirler. Kullandıkları kelime ve deyişlerin anlamını tuhaf ve açık olmayacak şekilde kullanabilirler. Pis ve eskimiş kıyafetler giyebilirler. Kendi kendilerine konuşabilirler. Diğer kişilerden uzak durmayı tercih edebilirler.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu; başkalarının haklarına karşı saygısız davranışları içerir. Saldırgan, dürtüsel ve şefkatsiz olmalarıyla bilinirler. Erken yaşlarda; hayvanlara ve çevreye zarar verici davranışlarda bulunurlar. Okuldan kaçmalar görülür. Hırsızlık, yalancılık, kundakçılık, kasıtlı olarak mal ve mülke zarar veren ve suç içeren davranışlarda bulunurlar. Empati düzeyleri düşüktür. Dürtüsel davranırlar.
Borderline Kişilik Bozukluğu; ilişkilerde ve ruh hallerinde dürtüsellik ve istikrarsızlık mevcuttur. İnsanlara karşı tutkulu bir övgüden sonra küçümseyici bir öfkeye kapılabilirler. Kendilerine zarar verici davranışlarda bulunurlar. Terk edilmeye yönelik korkuları vardır. Değerler, bağlılıklar, kariyer çizgisi gibi durumlarda sorun yaşarlar. Boşluk hissi, dürtüsel para harcama, düzensiz cinsel ilişki gibi durumları yaşarlar. Öfke nöbetleri geçirebilirler.
Histriyonik Kişilik Bozukluğu; ilgi çekme meraklılığı ve aşırı heyecanlı olma durumu temeldir. İlgi çekici saç ve makyajları vardır. Dikkat çeken fiziki görünümleri vardır. Tiyatral duygu gösterisine karşılık duygusal yoğunlukları sığdır. Odak noktası olmak isterler. Bencildirler ve abartılı davranışları vardır. Cinsel yönden kışkırtıcı ve baştan çıkarıcı olmalarına karşın cinsel eylemden kaçınırlar. Ayrıntı vermeden ve izlenimci bir konuşma üslupları vardır.
Narsisistik Kişilik Bozukluğu; yeteneklerini yükseklerde görürler. Büyük başarılar elde etme hayalleri vardır. Bencildirler, empati düzeyleri düşüktür. Kıskançlıkla birleşen kibir duyguları vardır. Özel muamele beklerler. Hayranlık arzuları vardır. Eleştirilmek istemezler.
Çekingen Kişilik Bozukluğu; eleştiri, reddedilme ve onaylanmama gibi durumlara karşı olan korkuları onların ilişki kurma ve iş yapma davranışlarını bozar. Aptal durumuna düşmekten, utanacak bir şey yapmaktan korkarlar. Diğerlerine göre yetersiz ve değersiz olduklarını düşünürler. Risk almayıp yenilikten uzak dururlar.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu; başkalarına yoğun bağımlılık ve özgüven eksikliği görülür. Bakılma ihtiyacı duyarlar. Yalnız kaldıklarında huzursuzluk hissetmelerinin bir nedeni de budur. İlişkilerini sürdürmek için kendi ihtiyaçlarını görmezden gelirler. Yakın bir ilişki bittiğinde boşluğu doldurmak için hemen yeni bir ilişki ararlar. Kendilerini yetersiz gördükleri için karar vermede ve diğer konularda başkalarının desteğini ararlar.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu; mükemmeliyetçidirler, ayrıntılara ve kurallara çok önem verirler. Planlıdırlar. Ayrıntıcı olmaları işlerini aksatabilir. İşkoliktirler. Hata yapmamak için karar verirken fazla düşünürler. Her şeyin kendi söyledikleri şekilde yapılmasını istediklerinden kişilerarası ilişkilerde sorun yaşarlar. Kontrolcü, sert ve resmi olup ahlaki konularda aşırı hassas davranırlar. Bazı nesneleri manevi değer taşımasalar da atamazlar. Aşırı tutumludurlar.