İnsan; duygusu, düşüncesi, davranışı ve fizyolojisi olan organik ve bütün bir varlıktır. İnsanı parçalamak mümkün değildir. Bunlardan herhangi birinin ihmal edildiği bir psikoterapi eksik kalacaktır. Çünkü duygularımız da, düşüncelerimiz de, davranışlarımız da fizyolojimiz ile yakından ilgilidir. Yalnızca düşünceyi ele alarak insanı incelemeye çalışan bir yol insanın bütüncül yapısını ve değer alanlarını yok sayacaktır. Ya da sadece duyguyu ele alan bir yaklaşım düşünce ve davranışı yok sayacaktır ve insanı anlama noktasında yetersiz kalacaktır. Bu sebep ile duygu, düşünce ve davranışı aynı ağırlıkta ele alan bir anlayışın olması gerekmektedir. Bütüncül Dinamik Psikoterapi Yaklaşımı hakkında daha fazla bilgiyi yazının devamında bulabilirsiniz.
Bir Bütün: Bilinç ve Bilinçdışı
İnsanın bilinçli ve bilinçdışı olarak ifade edilen iki kısmı bulunmaktadır. Burada önemli olan nokta bilinçli olan kısım ile bilinçdışı olan kısmı ortak noktada inceleyecek bir yaklaşımın olmasıdır. Çünkü insan, bu iki kavramın ortak bir yapısıdır. Bu bağlamda davranışçı ve bilişsel terapiler daha çok insanların bilinçli alanına yoğunlaşırken, dinamik terapiler ise daha çok bilinçdışı alana yoğunlaşırlar. Bu sebeple Bütüncül Psikoterapi insanı daha bütüncül kavramak ve incelemek için insanın hem bilinçli alanına hem de bilinçdışı alanına yoğunlaşmakta ve buna bağlı olarak insana yardım etme potansiyeli içeren bir terapidir. Bütüncül Psikoterapi bütün kuramcıların çalışmalarını çok değerli görerek kapsamlı bir bakış açısı ve yaklaşım sunar. İnsanın özünde, duygu, düşünce ve davranışlarında hangisine daha çok yöneldiğini, bilinçli ve bilinçdışı düzeyde inceler. İşte tüm bunları birleştiren birden fazla yaklaşım tarzı Bütüncül Psikoterapi olarak tanımlanmaktadır. Farklı kuramların birbirleri olan ilişkilerinin kavranması, aynı olay ve durumlara farklı olarak, ne isimler ve anlamlar verildiğinin anlaşılması ve kavranması da bir terapist için ayrıca büyük önem arz etmektedir.
Bütünün Bir Parçası: Dinamik Psikoterapi
Bütüncül Psikoterapi katmansal bir şekilde, bazı sorunların davranışsal öğrenmeye, bazılarının bilişsel şema bozukluğuna, bir kısmının ise dinamik olarak dış faktörlere bağlı olan yaşantılara bağlı olarak ifade eder. Terapinin dinamik yönü özellikle kişilikle ilgili olan bilinçdışı karakterleri çalışmayı odağına almaktadır. Birey sadece yaşamının bir bölümü ile değil, geçmiş ve geçmişin bugünde olan etkileri ile bir arada ele alınır. Birey duygusu, düşüncesi, davranışı, ailesi, içerisinde yaşadığı kültür ve toplum ile birlikte incelenerek geniş bir biçimde tanımlanır ve ruhsal gelişim evreleri ile bu evrelerde meydana gelen zararlı izleri de ifade ederek bütüncül bir anlayış çerçevesinde hareket ederek bireye özel bir psikoterapi sunar.